Aralıklı Oruç Psikolojiyi Olumsuz Etkilemiyor
Dr. Mustafa ÜYE
Aralıklı oruç yaparken, ister kahvaltıyı atlayın isterseniz de akşam yemeğini ya da zamanını tamamen sizin belirlediğiniz bir sistem olsa bile yaşam kaliteniz, uykunuz ve psikolojiniz olumsuz etkilenmiyor.
Diyete başlamak pek çoğumuz için zorlu bir karar olabilir. Açlık hissi bir yana, en büyük korkularımızdan biri de diyetin sosyal hayatımızı, ruh halimizi ve en önemlisi uykumuzu olumsuz etkilemesidir. Son yılların popüler beslenme trendi olan aralıklı oruç (zaman kısıtlamalı beslenme) hakkında da benzer endişeler sıkça dile getiriliyor. Peki, yemek yediğiniz saatleri kısıtlamak gerçekten de yaşam kalitenizi düşürür mü? Yakın zamanda yapılan kapsamlı bir araştırma, bu korkuların yersiz olabileceğini gösteriyor ve diyet yapanların içine su serpiyor.
Acaba Zamanlama Her Şey mi? Araştırma Detayları
İspanya'daki Granada Üniversitesi'nden bilim insanları, fazla kilolu veya obez olan yetişkinlerle dikkat çekici bir çalışma yürüttü. Yaklaşık 200 katılımcı 4 farklı gruba rastgele ayrıldı. Bir grup, Akdeniz diyeti eğitimi alarak normal beslenme düzenine devam etti. Diğer üç grup ise bu diyete ek olarak aralıklı oruç uyguladı.
Bu gruplar da kendi içinde;
- yeme penceresini günün erken saatlerinde (örneğin sabah 8 - akşam 4 arası),
- geç saatlerinde (örneğin öğlen 12 - akşam 8 arası) veya
- tamamen kendi yaşam tarzlarına göre belirleyenler olarak ayrıldı.
Araştırmanın amacı basitti: Yeme zamanlamasındaki bu farklılıklar, insanların uykusunu, modunu ve genel yaşam kalitesini etkiliyor muydu?
Beklenmedik Sonuç: Korkularınız Yersiz Olabilir
Araştırmanın sonuçları oldukça net ve şaşırtıcıydı. Aralıklı orucun hangi zaman diliminde yapıldığından bağımsız olarak, katılımcıların uyku kalitesi, ruh hali ve genel yaşam memnuniyetinde belirgin bir değişiklik gözlemlenmedi. Yani, yeme penceresini sabah saatlerine çekenlerle, akşama bırakanlar ya da kendi düzenini kuranlar arasında psikolojik ve uyku sağlığı açısından anlamlı bir fark bulunamadı. Hatta bu grupların hiç diyet yapmayan grupla karşılaştırıldığında bile herhangi bir olumsuz etki saptanmadı.
Bu bulgular, aralıklı orucun kilo yönetimi için oldukça "tolere edilebilir" bir strateji olduğunu gösteriyor. Yani, bu beslenme düzenini hayatınıza adapte ederken uykunuzun kaçacağından veya sürekli gergin olacağınızdan endişe etmenize gerek yok. Araştırmacılar, aralıklı orucun (zaman kısıtlamalı beslenmenin) bireylerin psikolojik sağlığı üzerinde olumsuz bir etki yaratmadan kilo kontrolüne yardımcı olabileceğini vurguluyor.
Ne Öğrendik?
Özetle, aralıklı oruç yapmaya karar verdiyseniz, yemek yiyeceğiniz 8 saatlik pencereyi günün hangi dilimine koyduğunuzun ruh haliniz veya uykunuz üzerinde bir etkisi bulunmuyor. Bu durum, aralıklı orucu kendi yaşam tarzınıza, işinize ve sosyal hayatınıza göre esnek bir şekilde ayarlayabileceğiniz anlamına geliyor ve diyet sürecini çok daha kolay hale getiriyor.
Özetle;
Aşırı kilolu veya obez yetişkinlerde zaman kısıtlamalı beslenme, yeme penceresinin zamanlaması ne olursa olsun uykuyu, ruh halini veya yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilemez. Bu diyet yaklaşımı iyi tolere ediliyor gibi görünüyor ve uyku sağlığı veya psikolojik iyilik hali üzerinde olumsuz etkilere neden olmuyor.
Biliyorsunuz ki ben geç zaman kısıtlı beslenme modeli olan, öğlen ve akşam yemeğinin olduğu bir aralıklı oruç modelinin daha uygulanabilir ve fıtrata uygun olduğunu savunuyorum. Araştırmanın detayları da benim tezimi destekler nitelikte çıkmış. Bu modelde stres ve anksiyete skorları daha iyi sonuç gösterirken, genel sağlık ve yaşam kalitesi ile ilgili en yüksek skor da yine bu modelde görülmüş. Aralıklı oruç modelleri için sizi strese sokabileceğine yönelik görüşler okuyabilirsiniz. Ancak bu araştırma bu endişeleri ortadan kaldıran bilimsel bir çalışma oldu. Ne demiştik, fizyolojiye yani fıtrata uygun olsun ki strese girmeden bir beslenme modeli uygulayalım.
Kaynak: JAMA (25 Haziran 2025)