Uzun Süreli Yas Tutmanın Zararları Nedir? (Ölüm Riski)
Dr. Mustafa ÜYE
Uzun süreli yas dönemi yaşamanın zararlarını genel olarak biliyoruzdur ama bilimsel çalışmalar bu konuda ne diyor, bu araştırmada bunu inceleyeceğiz. Yas süreci, ruhsal sağlığımız için doğal bir süreç olsa da çok uzun sürmemesi gerekir.
Danimarka’nın Aarhus Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, doğal nedenlerle yakınını kaybeden 1.735 kişilik bir grubu 2012–2022 yılları arasında takip etti. Bu çalışma, yoğun ve kalıcı yas semptomlarının 3–10 yıl sonrası sağlık sonuçları üzerindeki etkisini inceledi.
Katılımcıların yas semptomları, kayıptan önce, 6 ay sonra ve 3 yıl sonra Prolonged Grief-13 ölçeğiyle değerlendirildi ve beş farklı yas seyri belirlendi. Araştırmada birinci basamak hekim ziyaretleri, ruh sağlığı hizmetleri kullanımı, antidepresan-anksiyolitik-sedatif reçeteleri ile 3–10 yıl sonrası mortalite (ölüm) incelendi. Uzun dönem takip, kayıptan 3. yıldan itibaren 10. yıla kadar sürdü.
Uzun süreli yas tutan grup, kayıptan sonraki 7 yıla kadar doktor ziyaret sayısını anlamlı şekilde artırdı ve;
- Ruh sağlığı hizmetleri kullanımında 2,86 kat,
- Antidepresan reçetelerinde 5,63 kat,
- Sedatif-anksiyolitik ilaç alımında 2,60 kat artış gözlendi.
- 10 yıllık takipte ölüm riski de 1,88 kat daha yüksekti.
Ne Anlama Geliyor?
Sonuçlar, yüksek ve kalıcı yas semptomları olan bireylerin uzun vadede daha fazla sağlık hizmeti talep ettiğini ve artmış ölüm riski taşıdığını gösteriyor.
Birinci basamak hekimlerinin bu yüksek riskli kişileri erken dönemde tanıyarak, kişiselleştirilmiş psikososyal destek sağlaması, uzun dönem sağlığın iyileştirilmesinde kritik rol oynayabilir.
Özetle
- Kalıcı yüksek düzeyde yas semptomları, kaybı izleyen 3–10 yıllık dönemde sağlık hizmeti kullanımını ve ölüm riskini anlamlı şekilde artırıyor.
- Erken tanı ve uzun vadeli, kişiselleştirilmiş destek yaklaşımları, yasın uzun dönem etkilerini azaltmada temel önem taşıyor.
Kaynak: Frontiers (25 Temmuz 2025)
Yas dönemini yaşamak psikolojimiz için sağlıklı olanıdır. Pek çoğumuz da bu süreci normal süreçleri içerisinde geçiririz. Bu araştırmada ölüm incelenmiş olsa da yoğun duyguların yaşandığı, iş değişiklikleri ve ayrılık-boşanma durumları sonrasında da yas dönemi geçirilebilir. Araştırmaya katılanların yaklaşık yarısı bu süreci normal sürede atlatırken, sadece %6'sı yüksek seviyelerde seyreden yas dönemi geçirmiş. Özellikle yakınlarımızda, yas dönemini kolay kolay atlatamayan kişilerin sağlık hizmetlerine yönlendirilmesi konusunda destek olabiliriz. Bu kişileri daha yakından da takip etmeliyiz çünkü ölüm riskleri de daha yüksek görülmüş.